31 Mart 2014 Pazartesi

Milka'nın ineği neden mor?



Mor; insanlarda sevecenlik ve duyarlılık duygusunu uyandıran bir renktir. Milka da ineğinde ve ambalajında mor rengini kullanarak, insanların bu çikolatayı bireysel değil paylaşarak tüketmesi mesajını vermektedir. 'Var mısın kalpleri yumuşatmaya?' sloganıyla yaptığı reklam filminde Milka ineği, burnuyla insanları birleştirmektedir. Bu da rengin vermek istediği mesajın kanıtıdır.


                             


Beyaz; temizlik, sadelik, masumiyetin simgesidir. Özellikle ilaç sektöründe ve çocuk ürünlerinde bolca karşılaşabileceğiniz bir renktir. Aynı zamanda insan gözü beyaz rengi hemen algıladığı için satış standlarında zıtlık yaratmak için sıkça kullanılır.


                                         


Siyah; esrarengiz bir renk olarak algılanır. İnsanlarda, şıklık duygusunu uyandırır. Bu renk, resmiyeti de sembolize eder. Makam arabalarının siyah olmasının nedeni bu yüzdendir. Bununla birlikte siyah rengi; düşme, batma gibi algılar uyandırdığı için özellikle uçak ve gemilerde siyah renk kullanımı tercih edilmez.

Sarı; lüksün, zenginliğin sembolüdür. Uyarı ve dikkat edilmesi gereken yerlerde kullanılır. Trafikte arabaların arasına dikkat çekebilmesi açısından taksiler sarı renktedir.


                                        


Turuncu; insan beyninde enerji ve canlılık mesajını uyandırır. Sarı ve kırmızının karışımı olan bu renk, ikisinin de baskın özelliklerini taşımaktadır. Örneğin, kırmızının iştah açıcı olması turuncu renge de yansımıştır. Fast food ürünlerde sıkça kullanılmasının nedeni de budur.


                                                                                                                   Ceylin Yücel



24 Mart 2014 Pazartesi

23 Mart 2014 Pazar

Pazarlama ve Renkler

Satış süreci bilinç altında yani algıda başlar. Ürünün nasıl algılandığı tüketicinin satın alma sürecini etkiler. Bu nedenle dikkati ürünün üstüne çekmek çok önemlidir. Günümüz pazarlamasında da ürünün farkındalığını ve akılda kalınırlığını arttırmada renkler önemli rol oynar. Doğru rengi seçmek çok önemlidir. Yapılan araştırmalara göre doğru rengin seçilmesi, ürün satışını ciddi oranda pozitif olarak etkilemektedir.

Renkler, duyguları harekete geçirir.

Mavi, insanların zihninde suyla bağdaştırılır. Bu nedenle saflık ve doğallığı simgeler. Su markalarının bu rengi bolca kullanmasının nedeni de budur. Aynı zamanda mavi,konsantrasyon ve rahatlama gereken ortamlarda da kullanılır. Bunun en iyi örneği hastanelerdir.



Kırmızı, satışta çokça kullanılan bir renktir. Heyecan, yüksek enerjiyi çağrıştırır.En önemlisi iştah uyandıran renktir. Markette, özellikle abur cubur raflarında kolaylıkla bu renkle karşılaşabiliriz. 



Beyaz; temizlik, sadelik, masumiyet mesajını vermektedir. Tahmin ettiğiniz gibi gelinliklerin beyaz olmasının nedeni de budur. Fakat beyaz rengi, pek farkedilmese de sağlık sektöründe de kullanılmaktadır. İlaç kutularının çoğunda beyaz renk kullanılmıştır.


Yeşil; doğa, sağlık, tazeliği sembolize eder. Aynı zamanda insanlara güven aşılayan bir renktir. Gıda sektöründe sıkça kullanıldığı gibi güven aşılaması nedeniyle bankacılık sektöründe de kullanılmaktadır. Bunun en büyük örneği Garanti Bankası'dır. Garanti Bankası'nın yeşil rengi ve dört yapraklı yoncayı kullanmasının nedeni insanlara güvenilir bir banka imajı sergilemektir. 

                                                      
                             
                                                                                                       Ceylin Yücel



17 Mart 2014 Pazartesi

Arka yüzün görünen kısmı

Zihin Nedir ? 

   Zihin kelimesinin anlamına baktığımızda, canlının duygu ve davranışlar dışındaki ruhsal süreç ve etkinliklerinin bütünü, bellek ve bilinç gibi terimler görüyoruz. Zihin geçmişten günümüze hep merak edilen araştırma konusu olmuştur, nasıl çalıştığı ile ilgili bugüne kadar Aristo, Plato gibi felsefeciler birçok çalışma yapmıştır.

   Bilimsel bakış açısından çıkarsak zihni, düşünüş olarak görebiliriz. Kafamızın içindeki düşüncelerimiz, kendimizle konuşmalarımızdır. Bu durumda bilinçaltının etkisi tartışılmaz. Araştırmalara göre yaşamımızdaki davranışlarımızın %90'ı bilinçaltından kaynaklanıyor. İnançlarımız, duygularımızın depolandığı yer bilinçli zihnimizden çok bilinçaltımızdır.



Zihin Felsefesi Nedir ? 

   Zihin felsefesi, zihnin özünü, zihinsel olaylar ve zihin ile ilgili tüm detayları inceleyen felsefenin bir alt konusudur. 'anımsama', 'anlama', 'acı çekme' gibi zihinle ilişkisi olan duyguları inceler, zihnin başka zihinlerle olan ilişkisini çözümler.



1894 yılında zihinsel faaliyetleri beynin belirli yerlerine çizerek gösteren çizim.


   Zihin felsefesi, beyin felsefesi olarak da kabul edilebilir. Günümüzde başarılı insanların beyninin her iki yarısını da etkili ve dengeli kullandıkları kabul ediliyor. Beyin hakkında birçok çalışma olmasına rağmen hala insan vücudunun çalışması hakkında  en az şey bilinen organıdır. Konunun uzmanlarına göre birçok kişi beyninin sadece yüzde 4-8 arasındaki bir kısmını kullanıyor. 
   Araştırmalara göre beynin sol lobunun, konuşma, matematiksel işlemle, sayılar  ve analiz gibi konularda başarılı olduğu, mantık üstüne çalıştığı tespit edilmiştir. Sağ lobun ise hayal kurma, renkler, müzik gibi daha çok duygusal yönün ağırlıklı olduğu konularda başarılı olduğu kabul edilir. Beynin sol tarafı bilgiyi mantıklı ve doğrusal olarak işlemekte detaylardan çok resmin bütünüyle ilgilenmekte sağ tarafı ise duygular, hayaller ve inançlar etkisinde olduğu ortaya çıkmıştır.

                                                          İrem Örsel


9 Mart 2014 Pazar



                                            

   Aldous Huxley'nin en önemli eserlerinden biridir The Doors of Perception (Algı Kapıları). "İnsanın tüm evrende kesin olarak değiştirebileceği tek şey vardır, kendisi!" diyen Huxley bu sözü ile evrene ve kendisine dair düşüncesini ortaya koyar. Algı Kapıları'nda, duygularımızın algılamakta yetersiz kaldığı ve kapasite dışı kalan alanın, ilacın etkisi ile algılandığı hali ayrıntılı tasvir edilir.



"Algı kapıları temizlenseydi her şey insana olduğu gibi görünürdü, sonsuz." William Blake

Eran Karabaş